“Yeni Bir Umutsuzluk”
PİLEVNELİ Mecidiyeköy
6 Nisan - 12 Mayıs, 2019
PİLEVNELİ Gallery, 6 Nisan – 12 Mayıs 2019 tarihleri arasında, güncel sanatın tanınmış isimlerinden sanatçı ve yazar Şener Özmen’in ‘Yeni Bir Umutsuzluk’ başlıklı, Türkiye’deki en kapsamlı kişisel sergisine PİLEVNELİ Mecidiyeköy’de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Sanatçının başta uzun yıllar ürettiği ve yaşadığı kent olan Diyarbakır olmak üzere, son zamanlarda New Jersey, New York ve Berlin’de geçen, on yedi yıllık bir zaman dilimine yayılmış, bilinen ve bilinmeyen üretimleri, İstanbul’un yeni çağdaş sanat mekânı PİLEVNELİ Mecidiyeköy’de izleyiciyle buluşuyor.
Yeni Bir Umutsuzluk, George Lucas’ın yazıp-yönettiği, 1977’de gösterime giren ve orijinal üçlemenin ilk filmi olan Yıldız Savaşları, Bölüm IV: Yeni Bir Umut’tan bir sahneyi, ‘kendisini bir şekilde ilgilendirdiği’ düşüncesiyle, yeniden ele alıyor. Özmen’in, coğrafik adlandırmalara ilişkin, muhtemelen anadilin yazınsal alanından kalma takıntılı tavrı, özellikle köklerinin olduğu toprakların ‘yok-yer’ sayıldığı -ya da başka türlü adlandırıldığı- zamanlarda, katatonik bir hal alabiliyor.
Sanatçı, savaşların, göçlerin, iç göçlerin, zorla yerinden edilmelerin, yıkımların ve diğer anomalilerin, Dünya’nın kusursuz bir şekilde kurgulanmadığı düşüncesine bağlayarak, sorunun insan edimlerinde değil, o edimleri bize varoluşumuzun gerçekleştiği andan itibaren, bir parmak bal misali yediren Dünya’nın kendisinde olduğunu, bu sorunların Dünya varolmaya devam ettikçe, uzak ve yakın geçmişinden hiçbir şekilde etkilenmeden, katlanarak devam edeceğini söylüyor. Ne sanatın ne de savaşların eksik olmadığı coğrafyalarda, katı gerçekliğin tahribatlarını düşlemsel olarak azaltacak yeni bir umutsuzluk kapısının aralanmış olabileceğini, o kapıyı bulmamız ve öte tarafa geçmemiz gerektiğini de hatırlatıyor. Bu bağlamda Özmen, sergisini iki ana bölüme ayırıyor: İçinde en azından umut geçen, ancak umut vermeyen çalışmalar ile; umudu bir tür sömürü rejimi gibi algılayıp, iyiden iyiye su koyveren yeni çalışmalar olarak. ‘Dünya...’ diyor Şener Özmen, ‘şu bildiğimiz Dünya!’ İşte bu noktada, bilim-kurguya başvuruyor sanatçı; Diyarbakır surlarında ‘Energize!’ diye bağıramıyor, Berlin Alexanderplatz’da, Marx ve Engels’den medet umuyor. New Jersey’de annesinin gördüğünü sandığı bir düş üzerinden, karla kaplı bir ormanda, bir ağaç gövdesinin kovuğuna sığınmış oyuncak bir Hoberman Küresi ile iletişime geçiyor, Kürtçe düşünüyor, Kürtçe konuşuyor, sanat hayatı boyunca hiçbir videosunda kullanmadığı Jimmy Jib’leri, şimdi Taciz videosuyla bir araya getiriyor. Orada yeni şeyler bulabileceğimizi ima ederek, Afrodit’in gövdesine, yeniden, yeniden ve yeniden bakmamazı öneriyor. Ardından, New Jersey Edgewater’dan, Manhattan’a bakışın nasıl yamulabileceğini, bir göçmenin, dönüştüğü şeyin toplamından daha fazlası olmayabileceğini göstermeye çalışıyor.
PİLEVNELİ Gallery, Yeni Bir Umutsuzluk sergisinde, Şener Özmen’in dünya halleri içindeki yeni pozisyonunu, hayat ile sanat arasında bir türlü kuramadığı dengeyi, geçmişten bugüne ürettiği sanat çalışmalarının ışığında bir arada görmek, sanatçıyı ve sanatını daha yakından tanımak için bir fırsat yaratıyor.