Tuvalden videoya uzanan geniş bir portfolyoya sahip olan Serkan Sarıer, yerinden edilme ve kimlik temalarını araştırıyor. Eserlerinde etnik köken, cinsiyet ve çevreyle şekillenen kişisel kimlik ile herhangi bir topluluğa veya mekana ait olamama hissi arasındaki kopukluğu sorguluyor. Sarıer, bu yabancılaşma halini eserlerinde figürleri özgün formlarından kopararak akışkan bir görünüme dönüştürmek suretiyle ele alıyor. Bu dönüşüm, Sarıer için bireyi sınırlayan kimlik gruplarından kopuşun bir sembolü olarak öne çıkıyor.
Hanau, Almanya’da doğan Serkan Sarıer, 2001 yılında Antwerp Royal Academy of Fine Arts’tan mezun oldu. 2018’de Goldsmiths University of London’da yüksek lisans öğrenimini tamamladı. Seçili sergileri arasında Hubris, PİLEVNELİ Dolapdere (2024); Weeping Glitch, PİLEVNELİ Yalıkavak (2023); Wer Wir Sind, Bundeskunsthalle Bonn (2023); ve Swarm, PİLEVNELİ Dolapdere (2022) yer alıyor.
Serkan Sarıer yaşamını ve çalışmalarını Berlin ve New York’ta sürdürüyor.